Gelişmeler :)
Blogtan gelişmeler...
İlk blog yazmaya başladığım zamanlar, elbette çok olmadı 4 yıl falan oldu. Hala dikiş tutturamadığımı söylemek isterim.
Eğer dikiş tutturmuş olsaydım bu yazıyı yeni bir blog olan bunda değil ilk açtığım ve çok garip bir ismi olan blogta
okurdunuz ki o blog artık yok... Neyse o zamanlar işte blogumun içeriğine karar vermişim ve o şekilde yazmaya devam
ediyorum. Hayatımda ilk defa Wordpress duymuşum öğrenmeye çalışıyorum. Kurcaladıkça batırdığımı bilmiyorum ki şimdilerde
düşününce öyle olduğunu anladım. Konuya geleyim, o zaman için birisi gelip bana dedi ki ben senin blogunu hep takip ettim
ama beni hiç yazmadın. Benden hiç bahsetmedin dedi. Üzüldüm bende çünkü haklı. Yazmadım... Ha birde diyor ki şunu şunu
yazdın. Bilmem ne arkadaşını yazdın ama benden hiç bahsetmedin. Doğru söyledi beni de üzdü. Gerçek olması üzdü elbette
beni. O konuşma yakın zaman önce için belki hala aklımda. Hala aklımda olduğu içinde bu blog zarar görüyor. Aslında benim
düşüncelerim zarar görüyor. Suçluluk duygusundan içimden yazmak gelmiyor. Bende diyorum ki acaba bu tür duygulara Rogue
olarak yer versem mi blogta. Daha karar aşamasındayım.
Spordan gelişmeler...
Bu gece, geceg gece bahsetmek istediğim bir diğer konu ise sanırım Milli Takımımız yenildi. Az önce sosyal ağlarda sitem
dolu paylaşımlar okudum. Ama şimdi ezberede konuşmak istemiyorum. Hemen spor sitelerinden kontrol edip durumu onaylayayım.
Evet aynen Milliyet'ten alt başlık veriyorum; "A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Çek Cumhuriyeti'ne 2
-0 mağlup oldukları maçın ardından konuştu." Şimdi bu duruma sporla alakasız biri olarak yapacağım tek yorum son
zamanlarda Milli maçlarda çok fazla kaybettiğimiz ve durumun aynen devam ettiği olurdu. Herkes gibi bir Milli maçta en çok
guru duyduğumuz zaman şimdilerde Trabzonspor'un başında olan Şenel Güneş'in dünya üçüncülüğünü bize kazandırdığı zamandı.
O maçları haa hatırlarım. Kim hatırlamaz ki? Yazık umarım Milli Takım hızlı bir şekilde toparlanır yoksa ülkemizin spor
alanında söz sahibi yönetici ve politikacıları her an Milli müsabakalardan takımımızı çekebilir. Biliyorsunuz F1 gibi spor
faliyetlerinde aynı durum yaşandı. Ödenmeyen ücretler yüzünden onca para verilen pistlerimiz şu an yarışlarda
kullanılmıyor. Sebebi ise ödediğimiz paraya değercek tanıtımı yapmaması. Bu yüzden katılmadığımız bir çok etkinlik var.
Her an aynı durum Milli futbol takımımız içinde gerçekleşebilir.
Teknolojik gelişmeler...
Rogue teknolojiye inanılmaz ilgi duyar. Teknolojiyle ilgili merak ettiği herşeyi bilir. Bilmediği çok şey var elbette ama merak ettiği şeyi mutlaka bilir. İlgisini çeken yani. Elbette Android işletim sistemli telefonlar çok ilgimi çekerler. Bu yüzden onları takibe alıyorum ve neredeyse çıkan bütün haberleri okuyorum. En taze haberlere göre de Samsung Galaxy S4 hakkında piyasayı heyecandıracak bazı gelişmeleri kısa aralıklarla bize sunması. Bu kimi zaman bir görselle oluyor kimi zaman cihazın özelliklerini açıklamakla oluyor. Eğer bugün yayınlanan görsel gerçekse telefon harika birşee benziyor. Sizinle de paylaşalım. Özelliklese ortalama bir laptoptan bile iyi diyebilirim :) Parasıda güzel olacak ama o da kesin. Ayrıca 128 GB'lık iPadlerde piyasayı sarsmak üzere...
Sosyal gelişmeler...
Artık İnstagram'ı sadece mobil ortamdan değil normal bilgisayarımızdan da ziyaret edip fotoğrafları görebileceğiz. Benimde İnstagram'ı her gördüğümde ne kadar gereksiz olduğu aklıma geliyor. Sebebi ise gizlilik. Nedense o uygulama bana insanların özel hayatlarına müdahale ediyormuş gibi geliyor. İnsanlar kendi istekleriyle upload yapıyorlar ama içimde öyle bir antipati oluştu. Belki de daha önceden Pc ile erişemediğimden kaynaklı bir gıcıklık olabilir.
Oyun dünyasından gelişmeler...
God Of War: Ascension ön siparişe açıldı haberleri bütün ilgili medyayı dolaşıyor. Ben yapım gereği bu tarz oyunları
sevemiyorum. Oyunlar harika ama devamlılığı yok. Benim oynadığım oyunun asla bitmemesi lazım. Bu yüzden ben daha çok end
game'i sağlam MMORPG oyunları seviyorum. Şu an için oynadığım tek oyun casual imkanları nedeniyle elbette Guild Wars 2.
Ama şunuda es geçmemek lazım God Of War harika bir oyun. Hikaye olsun, görüntü kalitesi olsun. Oynamadım ama PS3'te
denedim. Bir önceki oyundu galiba ama ilgisiz olduğum için ismini aklımda bile tutamamışım demek ki :) Oyun dünyasından
diğer gelişmeler ise şu şekilde Tera Online isimli MMORPG gün itibariyele f2p sistemine geçti ki zaten belliydi. Oyunun en
büyük özelliklerinden biri target almanın olmaması. Rakibinizi hedef seçemiyorsunuz. Bulunduğu bölgeye atış yaparak onun
icabına bakmalısınız. Az önce yer imlerimi gezerken yıllarca beklediğim -2009'dan beri- ve 2011'in sonunda çıkan SWTOR
yani Star Wars: The Old Republic oyununun server durumlarını gösteren siteyi gördüm ve bir bakayım istedim ki içim acıdı
bakmaz olaydım. Bir zamanlar oynarken Avrupa'da 10 dan fazla serverı olan oyun şimdi yanlış hatırlamıyorsam 3 ya da 4
servera sahip. Cidden herkes için büyük hayal kırıklığı olmuş. Bu konularla ilgili şu şekilde bir yorumum var. Bir işi
yapıyorsan tam yapacaksın. Eksik yaptığın zaman o iş öyle kalır. Sen o işi yaptın diye başka biri o işe asla
kalkışmayacağından hep o severnleri aynen beni gibi üzülür işte. Neyse ki hikayeyi hala seviyoruz.
Sinemadan gelişmeler...
SWTOR'dan bahsedince aklıma geldi. Star Wars'ın 7. filmi çekilecek. Bu son zamanlarda aldığım en güzel haber. Arkadaşlarla konuşurken hep söylerim onlara neden devam gelmiyor diye. Bazıları hikayenin fanlarının duruma karşı çıkacağını söyleselerde ben mantıklı gelmiyor bana. Hikayeyi SWTOR gibi rezil etmedikten sonra hiç sıkıntı olmaz. Bildiğiniz gibi Star Wars'un 6 filmi yapıldı. İzlenme rekorları kırmakla kalmadı ayrıca dünya çapında fan gurubu oluştu. Bunun yanında dünyada çok sayıda insan din olarak "Jedi" olmayı seçtiğini yaşadığı ülkenin resmi kurumlarına bildirmiş durumda. Hoşgörüyle bakıyoruz ama tabi ki onaylamıyoruz :) Hal böyleyken hikayenin devam filmi neden çekilmesin sorusu gayet mantıklı öyle değil mi? Az önce okuduğum bir habere göre de film Yoda hakkında olabilirmiş. Yapımcılar film serisinden bağımsız olarak ilerlemek istiyormuş ki gayet mantıklı. Bu şekilde 3 film çekeceklerse eğer karakterleri iyi seçmeliler. Herkes Yoda gibi sevilmez. Bende bu kadar... Bir daha ki Rogue günlüğünde görüşmek üzere...
Sersemledim, Şaşırdım!
Ne zamandan beri yazacağım ama bir
türlü içimden şöyle kendimi tarif edecek etkileyici Bir şey
peydahlanmadı. Kendimden bahsedeyim diyorum; ama bu benim blogum
değil ki neden kendimden bahsedeyim. Bu Rogue'un blogu. O zaman
ondan bahsedeyim diyorum; lakin o daha karakteri oturmamış değişik
bir varlık. Yakın zaman içinde Rogue'unda bahsedilecek bir sürü
özelliği meydana gelecek. Kendisi tanıtılabilir, hakkında
konuşulabilir olacak o zaman ondan bahsederiz. O zaman farklı bir
konuya değinelim ki biraz eğlenelim.
Moda
Bu blogta Rogue ile beraber
değineceğimiz önemli konulardan birisidir. Askerde kamuflajın
iğrenç derece bol gelmesinden ve hergün aynı şeyi giymekten
karar verdim ki giyinmekten cidden anlamıyorum. Askerliğim az diye
(kısa dönemdim) o kamuflajları terziye gidip yaptırmadım. Canım
istemedi. Zaten özgürlüğüm kısıtlanmış orda. Hiç içimden
gelmedi hoş görünmek. Kamuflajda eğer cidden özen gösterirsen
bir erkeğe çok yakışan bir tarz bunuda vurgulamak lazım. Kimse
giymek istemez ama ciddi manada insana bir duruş kazandırıyor.
Neyse o zamanlar düşündüm ki ben modadan ya da giyimden, tarzdan
anlamıyorum, dedim ki kendi kendime “şu askerlik bi bitsin
kendime bi sitil oluşturacam” dedim demesine ama askerlik bitti
ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Bende internette modayı takip
etmeye karar verdim. Erkek modası :) Ne diyorlar ona Men's Fashion
işte her neyse.
Moda konusunda özellikle ayakkabılara
takmış durumdayım. Nedeni ise bir çok kişinin sevmediğim bir
tarzda ayakkabı giymesi. Hatta o ayakkabılar neden üretiliyor hiç
bilmiyorum. Kim üretir o ayakkabılardan? Bu benim için çok büyük
bir merak konusu. İlerde mümkün olursa o üreticiyle tanışmak ve
dünya görüşünü öğrenmek istiyorum. Nasıl bir zevk var
anlamıyorum! Yandaki örneği görüyorsunuz :)
|
|
|
|
|
Şimdi ben ilk
önce spor ayakkabı sevdiğimi belirtmek isterim. En kötü ihtimal
Dexter dediğimiz tarzda ayakkabıda olabilir. Ama diğer klasik
türlerinde giyilmek zorunda olduğu yerlerde var elbette. Bunuda göz
önünde bulundurmak lazım. Ama arkadaş şu resimlerdekileri kim
icat etti. Bu adamlara o pantlonla o ayakkabıyı kim giydirdi?
Ayrıca daha da önemlisi çorapsız kim giydirdi? Ondanda önemlisi
aşağıdaki şu adama kırmızı çorabı kim giydirdi?
Değerlendirmeye geçelim. Bizim köyün delisi tarzında olanda bir kere pantolon gitmemiş. Keşke gitseydi üstünde durmayıp kaçıp gitseydi. Ayakkabı o ayakta değil yanlız dursa sevilmez. Giymem ben. Birde çorapsız giymiş. Nedir bu arkadaş? Zenci arkadaşların giydikleri Dexter tarzı zaten herşeyin altına gidiyor o açıdan güzel. Aslında paçaları kıvırıncada güzel olmuş. Belki çorapsız daha iyi olmuştur. Çorapla iğrenç olabilirdi görmek lazım. Alttaki resimde göreceğiz bir tane çoraplı :) Tipi Kes fotoğrafında gördüğümüz eleman nasıl bir hava içinde neyin kafasında anlamadım. O pantolon o ayakkabıya hiç gitmemiş asla giymem. (büyük konuştum) Güzel Fakat Çorapsız olan ise rengi garip geldi bana ama tercih meselesi.
![]() |
Kırmızı Çorap Çok Hoş |
İlk etapta bu resimde bir kaçık modası mı yaratılmaya çalışılmış çok merak ediyorum. Ayakkabı tarzım değil, pantolon güzel ama paçalarını o şekil kıvırmam ama arkadaş o çoraplar ne öyle? Nerden kaçtın arkadaş?
Bu cidden bir moda mı yoksa bazıları değişik tarzlar mı yaratmaya çalışıyorlar? Olmamış yahu. Paçaları bari savsaklamasaydın. Düzgün kıvırsaydın. Klasik bir ayakkabı kot pantolonun altına gider mi hala meraktayım. Bilmediğim için elbette. Hani ben giyinmekten anlamıyorum. O açıdan diyorum. Gider mi kot pantolonun altına klasik ayakkabı? Bu yorumlardan sonra şu moda mı giyindirme mi neyse artık bana herşey yakışır tarzında bir program var hatta adı tam olarak o da olabilir orda bir tane nonoş var sakallı, hani şu gelen bayanları azarlayıp gönderen. Ona benzemiş olabilirim; ama değilim. Ben aksine modadan asla anlamıyorum. Giyinmeyi bilmiyorum o yüzden öğrenmek istiyorum. bu araştırmalarım sonucunda ben ve Rogue kendimize uygun bir kıyafet bulacağız. Ayakkabı da dahil.
Bu resimleri
gördükten sonra dedim ki kendi kendime acaba bazen bende mi böyle
görünüyorum dedim ve acayip bir şekilde moralim bozuldu. O açıdan
bu tür bir moda takibi cidden işime yarayacak. En azından ne alıp
ne almayacağımı bileceğim. Bu yüzden bu blogta Roguela birlikte
erkek modasını yakından takip edeceğiz ki harika ayakkabılar beğendik.
Hey Rogue Burda!
Merhabalar! İlk yazım ama heyecanlı değilim. Çünkü daha öncede bu şekilde başarısız bir sürü girişimim oldu. Her seferinde yeni şeyler denesem diye düşünüyorum ve bir kaç şey yapıp başlıyorum kendimi ifade etmeye ama nedense bir türlü olmuyor :) Neyse bu sefer bu blogta devamlılığı sağlamak için yapacağım değişikliklerin arasında yazacağım yazılarda büyük küçük harf konusu dikkate almamak herşeyi küçük harf yazmak gibi saçma bir fikirde vardı ki Allah'tan vazgeçtim.
İlk yazımda itiraf ediyorum bu blogunda devamlı olacağından bile emin değilim. Hatta devamlı olmayacağından eminim ama şimdilik kendimi tatmin etmek için yazıyorum. Hayır, emek vermedim mi, elbette verdim ama nedense verdiğim emekleri bir süre sonra unutuyorum ve kendimi ifade etmekten vazgeçiyorum ki bence bu yapılması gereken birşey.
Bu günlükte görselliğede önem vereceğiz. Gerçek hayatımdan kesitler olmasada içimdeki Rogue'un hayatından bir sürü fotoğraf göreceksiniz. Umarım hem yazdıklarımı hem de görselleri beğenirsiniz. Artık Rogue burda. Sinsice yaklaşıyor arkadan. Her an beyninizin en kilit noktasına Backstap yiyebilir ve feleğinizi şaşırabilirsiniz. Dikkatli olun sonra aranmayın benim feleğim nerde diye. Herkese mutlu bir hayat dilerim...
Bu arada resim sadece hoş göründüğü için :) Şaşkın kedi seni...
